23 Mart 2016 Çarşamba

İplik Kutusu

 Gerektiği kadar yaşlı olanlar bilir, eskilerde şimdiki bolluk yokmuş. Zaman zaman annem veya anneannem anlatırlar eski hikayeleri; bir yumurtanın ne kadar değerli olduğunu, yaşlıların şekeri saklamasını ve torunlarına az az vermesini, eski perdelerden dikilen elbiseleri, bir paltonun başka bir kıyafete dönme hikayelerini. vb. Sanayi devrimini batı tamamlamış olsa da bize ulaşması çok sonraya kaldı. Önce gıda bollaştı memleketimizde sonra kıyafetler, eşyalar. Herkesin ulaşıp alabileceği seviyeye indi fiyatlar. Benim küçüklüğümde dahi kıyafet bulmak zordu özellikle belli yaş aralıklarına. Şimdiler de aylık olarak bile yaş aralığı mevcut kıyafetlerde. 


 Annem de ben küçükken kıyafetler dikerdi bize. Benden önce de dikiş ile haşır neşirdi. Zamanla biriken iplik renklerini ve çeşitlerini varın siz düşünün. Kutu kutu iplik birikmiş, hepsi karman çorman duruyorlardı. Ne yapsam da bunları hem renkleri görünür hemde derlitoplu hale getireyim diye düşünmeye koyuldum. Ayakkabı kutusu ve kürdan, bu ikisi aklıma bir fikir getirdi ve yola koyuldum. 


 İlk olarak istediğiniz boyutta bir ayakkabı kutusunu kaplıyorsunuz yapışkan kağıtlarla. Kutunun içine bir cetvel yardımıyla 3 cm aralıklarla noktalar işaretleyin. Bu işlemi hem boydan hem enden yapın. Tabi hep aynı boyuttaysa iplikleriniz. Bizdekilerin boyutları farklı olduğundan ben aralıkları arttırıp azalttım. Noktalarınızın sayısı kadar kürdanı kutunuzu kapladığınız yapışkanlı kağıtla sarın. Dibini biraz uzun tutun, yapışkanlı kağıdı ince bir makasla üç yerden kesin. Bu işlem kürdanı kutuya daha rahat silikonlamanızı sağlayacaktır.


 Bu kutunun tasarınımda bir kısmını boş bıraktım ki büyük iplikleri yan koyabileyim.  İplikleri sadece bunlar sanmayın kutu kutu var evde, bunlar sadece dağın görünen kısmı :D . Sizinde ailenizden kalma iplikleriniz varsa :D, bu çözüm sizin için. Unutmayın düzenlemek güzeldir. :D 

5 Mart 2016 Cumartesi

Keçe İğnelik

 Evinizde sürekli düzenlediğiniz ama her defasında karışan yerler nerelerdir? Oturma odası, çocuk odası, buz dolabı , çekmeceler ???  Göz önünde olduklarından her defasında düzeltiyorsunuz; o oraya şu şuraya. Ya dikiş kutularınız? Bana sorarsanız, helede yıllarca kullanıla gelen dikiş kutusu evlerdeki en karışık yer. Yıllarca onun düğmesi, bunun iğnesi birike geldiğinden karışıklık hat safhada oluyor. Annemin 35 yıllık dikiş kutusu bunun en büyük kanıtı; iğneler, düğmeler, kurdeleler... Atmaya kıyılamamış ileride lazım olur diye saklanmış onca şey. Bu görüntü beni harekete geçirdi, en azından iğneler için bir çözüm üretebilirim diye düşündüm. Nitekim özellikle iğneleri bir arada tutmak ve düzenli olmalarını sağlamak için illa bir nesneye ihtiyaç duyuluyor. Ana malzemesini keçe olarak belirledikten sonra, kafamda bir şablon oluşturup yola koyuldum ve keçeden iğnelik serüvenim böylece başlamış oldu. Buradan buyrun...


 Keçe el işi malzemesi olarak çok kullanışlı bir materyal. Tek renk olması ve dokusunun derinliği, keçeden yapılan her şeyin kaliteli görünmesini sağlıyor. Kumaşı tok tutmak için fazladan işlem yapmak gerekiyor, keçede ise böyle bir işleme gerek yok. Keçenin kumaşa göre sert yapısı keçeyi tercih nedenlerimden bir diğeri. Uyumlu iki renk seçtikten sonra, yuvarlak şablon ile keçeyi çizip kestim. Keçelerden kesilen üç yaprak iğneliğimiz için yeterli. Fazlası iğneliğin kalın ve kullanışsız olmasına neden olur.  Nede olsa atalarımızın dediği gibi azı karar çoğu zarar :D.


 Ön ve arka kapağı tek renk kesip orta yaprağını da farklı renk seçerek el işime renk kattım. Bu işlemin ardından, iğneleri yerleştireceğim yer olan şeritleri uzun dikdörtgen şeklinde kesip ara yaprağa iğne ile diktim. İki yada üç dikdörtgen şerit iğneleri düzenlemek için yeterli olacaktır. Diktiğiniz şeritlerin içini ister hafif bir malzeme ile doldurun ister boş bırakın. Her şekliyle kullanışlı olacaktır.  


 Üç keçe yaprağını üst üste düzgünce dizip, iğne ile birbirine diktim ki iğneliğin formu kitap şeklinde olsun. Keçe iğneliğin pis ve dağınık durmaması için bir de düğme diktim. Süslemesine gelince, yine keçelerden arta kalan çöp diye değerlendirilecek parçalardan gelincikler yaptım minik minik. Dantel kurdeleden küçük bir parça ile birleştirip gelincik demetini keçenin üstüne uyguladım. İğneleri dikiş kutusundan toplayıp da iğneliğe düzdüğümde ne kadar çok iğne olduğunu gördüm. Aldığım karadan ve yaptığım işten baya memnun kaldım.   


  El işine başladıysanız, malzemeniz de bolsa yaptığınızdan iki tane yapın. Biri size tecrübe sağlar diğerini de kullanırsınız. Çok şükür ki benim yaptıklarım düzgün ve muntazam oldu; biri anneme biri bana :D.  Dikiş kutunuzun bir nebze de olsa düzenli olmasını sağlayacaktır bu iğnelik, şimdiden sizin de elinize ve emeğinize sağlık.  

29 Şubat 2016 Pazartesi

Eski Kazakları Kullanma Kılavuzu

 Dört yılda bir gelen bu ender günden herkese merhaba. Bu yayında sizinle eskimiş bir kazağım ile yaptığım çalışmayı paylaşacağım. Dokuz on yıl önce aldığım, giye giye eskittiğim kazağımı atmaya kıyamadım. Ne yapılabilir diye internette gezinirken eskimiş kazaklarla yapılan onlarca şey gördüm. Eski kazağımdan çanta yapma fikri böylece aklıma yer etmiş oldu. Sizin de eskimiş yıpranmış ama atmaya kıyamadığınız kazaklarınız mı var?  Buyrun, sizleri böyle alalım...


 Kullanma kılavuzu dediğime bakmayın, çeşit çeşit şeyler yapılabiliniyor lakin ben tek bir yol paylaşacağım sizinle. Kazağımın kollarında ki işlemeleri kullanabilmek için zarf çanta yapmayı tercih ettim. İki renk kullanmaya dikkat ettim ki kullanacağım çanta kıyafetleri boğmasın. Daha önce başka bir işlem için kullandığım siyah renkteki kaşe kumaşımdan arta kalanı kullandım. Öncelikli olarak kazağınızı doğru şekilde kesmeniz gerekiyor hiç zayiat vermeden, materyalimiz kazağın kumaşı olduğundan ve devamı olmadığından. Kazağın dikiş yerleri sizin için referans olabilir kesim işleminde. Kazağımın işlemeli kollarını kullanacağımdan sadece kollarını kesip aldım. 


 Çantanın formunu zarf olarak düşündüğümden bir A4 kağıda köşeden köşeye çapraz iki çizgi çizdim. Bu işlem zarf çanta yaparken bana yardımcı olacak, taslak gibi düşünün. Çantanın alt kısmına işlemeli olan kumaşı dikmek için, kağıdın üzerine bu kumaşı düzgün bir şekilde iğneledim ve teğelledim. Simetrisini burada ayarlamanız gerekiyor.


 Siyah kaşe kumaştan çantanın asıl formunu kesip, bu işlemeli kumaşın olduğu kağıdı kaşe kumaşa diktim dikiş makinesiyle. Kağıdın ağız kısmında ki üçgeni kestikten sonra dikiş işlemini tamamladım. Çantanın kenarlarını da diktim, dikiş makinesinde kalın iğne kullanmanız gerekiyor değilse iğneniz kırılabilir dört kat kumaş sebebiyle. 


  Devamında çantanın kapağı için; kaşe kumaştan arta kalan ile işlemeli kısma tam oturacak şekilde kesimini yaptım kumaşın. Kıvırarak zarf kapağı formunu verip hafifçe ütüledim. Çantanın kapağını da diktim ve en son işlem kullanmak kaldı :D 


 Zarf çantaların formu yumuşaktır özellikle kumaştan olanlar. Siz bu yumuşaklığı önlemek için tela kullanabilirsiniz. Eski kazaklarınızı atmayın yıpranmış olsalar bile sonradan kullanabileceğiniz yenileyebileceğiniz fikirler gelebilir aklınıza. Ben sadece kazağımın kollarını kullanarak kendime çok şık bir çanta yapmış oldum. 


 Hemen hemen herkes çantayı nereden aldığımı sordu tabi ki kazağımı aldığım yerin ismini söyledim :D Bulsun bulabilirlerse :D 

15 Şubat 2016 Pazartesi

Beş Litrelik Pet Şişelerden Sepet

 Yağmurlu günlerden sonra toprak kokulu mis gibi güneşli bir Şubat günüden herkese merhaba. Kış kendini iliklerimize kadar hissettirdi bu sene, baharın bol bereketli geçmesine vesile olur inşallah. Havalar da olmasa ne konuşacağız acaba? :D Dönüşümden bahsetmeye ne dersiniz? Plastik materyallerin doğaya karışıp döngüye katılması için gereken sürenin çok uzun olduğu herkesçe bilinen bir gerçek. Bu süreyi kısaltmak bizim elimizde, dönüştüğü şeyi değiştirerek tabi:D 


  5 litrelik plastik şişeler herkesin malumu, hemen hemen girmediği ev yok ve dönüşmediği nesne; kimi evlerde küçük bir kesme boyama işleminden sonra saksı olarak, ardiyeler de düzenleyici sepet olarak. Hatta oyuncak bile yapabiliyorlar. Benim dönüştürme hikayemde mutlu son kumaşla kaplı sepetle bitti. Nasılına gelince...


 Baza altında kullanacağım için öncelikle işe sepetin boyutunu ayarlayarak başladım. Büyükçe bir makasla plastik şişeyi belirlediğim yerden kestim ve seçtiğim kumaşın en ve boy uzunluklarını tamamladım. Hem içini hem dışını kumaşla kaplamak istedim ki plastik görünmesin. Kumaşların boyutunu ayarladıktan sonra ütüleyip teğelledim (teğellemek dikiş işinizi kolaylaştırır aklınızda bulunsun). Dikiş makinesi ile teğellediğim yerleri diktim. Sepet formunda bir kumaş çıkmış oldu sonucunda.


 İç kısmının altını da asıl kumaşa teğelledikten sonra diktim. Sepet formunda ki kumaşı sepete giydirdim. Sonrasında, sepetin alt kısmını da kumaşla kapladım. Bu son işlem dikiş makinesinden geçemeyeceği için gizli dikiş ile kumaşı sabitledim. Ve tada...  


 Hazır yapıyorken iki tane yaptım :D. Bu sepetler toparlayıcı oluyor, baza altının düzenli durmasını sağlıyorlar. Kullandığınız kumaşın dokusuna renklerine göre kaliteli görünüyorlar, hazır alınmış gibi duruyorlar. Bu tür hobiler, yaparken eğlendiğiniz, hoşça vakit geçirdiğiniz şeyler ve sonunda da elinizde kullanabileceğiniz yaralı bir şey olması cabası. Ürettiğiniz ve eğlendiğiniz günler bol olsun inşallah.

22 Ocak 2016 Cuma

Yarım Kalmış İplerden Örme Kese


 Kar taneleri oradan oraya uçuşurken kışın o huzur verici havasını solumak çok güzel. Tabi evdeyseniz elinizde de sıcacık bir kahveniz varsa. Dışarıda olanlara, çalışanlara Allah kolaylıklar versin inşallah. Ben evimdeyim, kahvem ile beraber bilgisayarın başındayım. Bu postta zamanında yaptığım örme kesemi sizinle paylaşacağım. Keselerin kullanımı çok geniş ve evin hemen hemen birçok yerinde kullanılabiliyor. Takılarımı organize etmek amaçlı ördüğüm bir keseydi.  


 Annemin yünlerini karıştırırken ufak tefek yumaklar buldum. Normal yünlerden daha ince yapıdalar, aslında bu ince yünler eskiden işleme yapılırken kullanılırmış. Renkler ilgimi çok çekiyor sanki kalbime dokunuyorlar desem abartmış olmam. Biraz romantik bir söylem oldu :D. 


 Minik minik renkli renkli yumaklar, ne yapılabilir ki bu artık iplerden? Annemin işlemelerinden artakalan yünler benim elimden geçip kese oldu. Haroşa örgü ile ördüm keseyi, ilmek sayını tam hatırlamıyorum; yüz ilmek ile yüz yirmi ilmek arasıydı. Kesenizi örerken elinizdeki yarım yumakların uzunluğuna göre ilmek sayısını artırıp azaltabilirsiniz. Uzunluğu fazla olan yumağı kesenin dibi için kare olacak şekilde ördüm. Silindirin yanlarını  kesenin dibi ile aynı renk yumak ile örmeye başladım. Kesenin dibini dikerken renk uyumu olsun diye. Sonrasında, diğer yumaklarla aynı sıra sayısında örmeye devam ettim kesenin yanlarını.Beş yada altı sıra olacak şekilde ördüm. Keseye torba formu verebilmek için kesenin ağzını şişe ip sararak ördüm, bitirdiğimde iplerin arasından uygun bir renkte kurdale geçerek keseyi tamamladım. 


 Kediniz varsa bu yarım yumaklar onların oynamaları için bulunmaz nimet ama yoksa bu minik yumaklarla bir çok şey örülebilir, kese örmek elinizdekileri kullanmak için en basit yol. Elinizdekileri muhakkak değerlendirin. 


19 Ocak 2016 Salı

Dönüştürmek Güzeldir


 Yeni bir yıldan ve taptaze yeni bir günden herkese merhaba :D. Muazzam kar manzaraları ile yeni bir yıla girdik çok şükür, bereketiyle gelen bir yıl olsun inşallah. Nitekim bereket elde olanları değerlendirmekle olur. Elde olanları değerlendirmekten bahsetmişken...

 Teyzemin bana hediye aldığı bir tuniğim vardı, severek giyindiğim. Artık benim nazarıma mı geldi yoksa dalgınlığıma mı, çalışma masamın köşesine takıldı ve yırtıldı. Öncelikle tamir/yamalama yapılabilir mi diye bir kurcaladım. Yırtıldığı için tamiri mümkün olmadı. Atmaya da kıyamadım kumaşının deseni sebebiyle, Sonradan kullanmak veya değerlendirmek için bazamın altına koydum. Gün bugünmüş diyerek, işe koyuldum. Ne yapılabilirdi ki? Örgü torbası nasıl olur?


 Ne yapacağımıza karar verdikten sonra, ne şekilde yapacağınızı da düşünmeniz gerekiyor ki işlemler sırasında hata olmasın. Bu tür devamı olmayan malzemelerin kullanımında dikkatli olmak lazım. Öncelikli iş çantanın boyutlarını belirlemek oldu, dosya klasörlerimden  birini kullandım. Dosyayı kumaşın üzerine yerleştirip  etrafını bir kurşun kalemle çizdim. Dikiş payı bırakarak, tuniği kumaş parçalarına böldüm. Tuniğimin kumaşı ince güpür vari bir kumaş olduğundan içine astar gerekti. Tuniğin renkleri ile uyumlu olduğundan beyaz kumaş kullandım. Çantanın boyutları ile aynı olacak biçimde astarı da ayarladım.


 Çantayı torba şeklinde yapacağım için, astarın kumaşını tunik kumaşının üstüne koyup kenarlarını 1 cm olacak biçimde kıvırdım ve dikiş makinesinde diktim. Böylelikle astarı kumaşa sabitlemiş oldum. Bundan sonraki işlemlerim; askıları ve içine küçük bir cep. Küçük cebi ilk işlem olarak seçtim. Tuniğin kumaşından arta kalan küçük parçalardan bir form belirledim ve astarın üzerine diktim. 


 Askıları için tuniğin kollarını kullandım, iki katlı olarak uzunca iki tane askı diktim. Dikiş dikmenin önemli adımlarından biri de ütü kullanımıdır. Daha rahat çalışmanızı sağlar, meşakkatli olsa da. Askıları ayarladıktan sonra üzerinden ütü ile geçmeniz dikişinizin kaymamasını sağlar. Askıların çanta üzerinde dikileceği yeri cetvelle belirlerseniz ergonomik olarak daha kullanışlı olacaktır. 


 El işinin mahareti ayrıntılarda gizlidir. Ölçülü çalışmanız, boyutların paralellik göstermesi yaptığınız işin daha güzel görünmesini sağlar. Çantanın ağız kısmında astarı dışa doğru kıvırdım ve kıvrılan yeri makineden geçirdim. Sonraya çantayı tamamlamak  kalıyor; kumaşın uçlarını birleştirip  dikmek.


 Ta da çanta beğeninize nazır ve kullanıma hazır. Annem torunlarına her kış atkı,şapka veya süveter örer. Bu çantayı da ona yaptım.Güzel günlerde kullansın inşallah. Muhakkak sizlerde de vardır kumaşının güzelliğinden atmaya kıyamadığınız elbiseleriniz kazaklarınız veya  tunikleriniz, eee neden hala duruyorsunuz?

22 Aralık 2015 Salı

Beyim Bilir & Hanım Bilir Magnetleri

 Biz biliyoruz hatta biliyoruz da konuşuyoruz!!! Maşallah bilmediğimiz şey pek az. Kim olduğunu hatırlamıyorum bir zamanın alimi şöyle demiş; bilmediklerimi ayağımın altına alsam başım göğe değerdi. Eşler arasında anlaşmazlığın temel unsurlarından biri de bu "ben bilirim" lakırdıları. Anne Babamda bu konu çevresinde bir çok tartışmaya imza atmışlardır. İnternette sörf yaparken (ne ambiane bir tabir:))  slogan vari yazıların farklı malzemeler üzerine işlenerek kimi yerde dekorasyon olarak kimi yerde de kullanıla gelen eşyalarda (çanta,cüzdan, kutu) görmüştüm. Aklımın bir kenarında bu fikri farklı bir sloganla hayata geçirmek vardı. Anne ve babamın tatlı tartışmalarının ilhamı ile "Hanım bilir, Beyim bilir" mottoları  aklıma geldi. Durur muyum?  


 Magnetlerimin yapımında keçe, kum boncuk ve mıknatıs kullandım. Öncesinde, şablon çıkarmanız lazım keçeye şekil vermek için. İstediğiniz herhangi bir şekil olabilir; ben kalp formunu uygun buldum ama siz konuşma balonu da tasarlayabilirsiniz. Devamında, kestiğiniz keçenin üstüne cetvelle bir çizgi çizmeniz lazım ki yazı düz dursun ve yazmayı planladığınız kısa sloganınızı kum boncuklarla işlemelisiniz. Harfleri işlerken boncuk sayısını dikkate alın, her bir harfin boyutları için eşit miktarda boncuk kullanmaya özen gösterin. 


 Sonrasında, keçenin etrafını dikmek lazım ama içini doldurmak da gerektiğinden hafif bir aralık bırakmalısınız.Bıraktığınız aralıktan istediğiniz malzeme ile içini doldurabilirsiniz. Ben evde yırtılmış eski tüllerden kullandım.  Bir de kenarlarını yün iple diktim.Zor oldu lakin güzel oldu. Önceleri bunları broş olarak tasarlamıştım arkalarına kancalı iğne dikerek. Zaman içinde magnet de olabilecekleri aklıma gelince arkalarına birer mıknatıs silikonlamak kafi oldu.


 

 Elbette ki biliyoruz da konuşuyoruz. Ama birazcık alttan alıp eşlerimize de söz hakkı vermeye ne dersiniz?